Az Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İş Yerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği

Az Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İş Yerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği

T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 39 maddesi gereğince, 2013 yılı itibariyle işyerlerinin tehlike sınıflarına göre kademeli olarak iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi bulundurma yükümlülüğü getirilmiştir. 01.07.2020 tarihinden itibaren Az Tehlikeli Sınıfta yer alan Kamu ve özel sektörün bütün işyerlerinde İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi çalıştırmak veya bunlardan aylık düzenli hizmet almak zorunlu hale getirilmiştir.

“İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;

  • Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
  • İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
  • Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
  • ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
  • Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
  • (2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
  • (3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
  • (4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.”

Olarak yer almış ve her bir madde unsurunun, başlı başına bir organizasyon yapısı içerisinde geniş kapsamlı bir yükümlülük getirdiğini görünüyor.

Neden Önemli?

İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin büyük ölçüde iş kazalarını önlediğini ve önemli oranda meslek hastalığını azalttığını yukarıda bahsetmiştik. Süregelen iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında gerek Kamunun idari yaptırımları gerekse Mahkemeye intikal eden dava dosyalarında özellikle değinilen bazı hususların varlığında, yukarıda işverenlerin yükümlülüklerini saydığımız madde hükümlerinin oluşmasında çok önemli ilkelere dayandığını söyleyebiliriz.

Bugüne kadar incelenen iş kazası ve meslek hastalığı dosyalarında 2 önemli olguya dikkat edersek, bunlardan birisi “kaçınılmazlık ilkesi” diğeri ise “öngörülebilirlik ilkesi” olacaktır. İşverenin sevk ve idaresinde bulunan bir iş yerindeki iş kazası ve meslek hastalığı vakalarında kaçınılmazlık ve öngörülebilirlik ilkelerine ne kadar riayet etti ise, oluşacak olan iş kazası ve meslek hastalığı vakaları da bir o kadar azalacaktır.

Az ve Çok Tehlikeli İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği

Az tehlikeli işyerlerinde, diğer sınıfta yer alan firmalar gibi aynı hizmetler yer almakta fakat işyeri ziyareti ve denetleme periyotları diğer sınıflara göre daha geniş aralıklı ve kısa zamanlıdır. Az tehlikeli işyerlerinde, 6331 Sayılı İSG yasası 31/12/2023 tarihine kadar yapılan erteleme ile zorunluluk söz konusu değildir.

Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yılda en az bir defa, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iki yılda en az bir defa, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde üç yılda en az bir defa düzenli eğitim vermekle yükümlüdür. Düzenli eğitimler tehlike sınıfına göre asgari sürelerle verilmek zorundadır.

50’den az çalışan personeli bulunan ve tehlikeli (az,çok) işyerleri ve kamuya ait işyerlerinde, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında;

  • Çalışanların 3 yıl içinde 8 saat İSG eğitimlerinin verilmesi,
  • İşyerlerine ait Risk Değerlendirmesi (RD)’nin yapılması,
  • İşyerlerine ait Acil Durum Planı (ADP)’nın yapılması, zorunluluğu bulunmaktadır.